Quantcast
Channel: Mavi Boncuk
Viewing all articles
Browse latest Browse all 3479

Word Origins | Kurmay

$
0
0

Altılı masanın cumhurbaşkanı adayını kaç parti destekleyecek? CHP kurmayları sayıyı açıkladı.

Mavi Boncuk |

Kurmay:état-major FR[1] staff (military) EN[2] Yeni Türkçe kur “divan, heyet” sözcüğünden türetilmiştir.

Daha fazla bilgi için kurul maddesine bakınız.

Türkiye Türkçesi kur- fiiliyle ilişkilendirilmesi keyfidir. Moğolcadan alınan kurultay sözcüğünden veya Fransızca corps "heyet", cour "divan, avlu" biçimlerinden serbest çağrışımla türetildiği anlaşılıyor.

+mAy ekinin yapı ve işlevi meçhuldür.

Yeni Türkçe: [Osmanlıcadan Türkçeye Cep Kılavuzu, 1935]

kurmay = Erkânı harbiye = Etat-major

i. (Nasıl türetildiği kesin olarak belli değildir; kur-mak fiilinden veya Cep Kılavuzu’nda “heyet = corps” karşılığı teklif edilen kur kelimesinden getirilmiş olabilir) yeni.

1. Harp Akademileri’ne sınavla girip belli bir eğitimden geçirilmiş subay, erkânıharp.

2. sıf. Kurmaylık niteliğini kazanmış olan (subay): “Kurmay albay.”

Kurmaylık: i.     Kurmay olma durumu.

Erkân:  (ﺍﺭﻛﺎﻥ) i. (Ar. rukn “direk, esas”ın çoğul şekli erkān)

1. Bir şeyde temel durumunda olan taraflar, çok kuvvetli ve güçlü olan yönler, esaslar, direkler: Bir ma’bed-i müebbedin erkân-ı şânısın (Cenap Şahâbeddin).

2. Bir topluluğun başlıca kimseleri, ileri gelenler, devletin, ordunun sayılı kimseleri, üstler: Teslim olan kumandanla erkânına Arslan Bey, “Korkmayınız, hayâtınız bağışlanmıştır (…)” dedi (Ömer Seyfeddin). Genç hükûmdar, bütün devlet erkânıyle ve donanma ile Gelibolu’dan Anadoluhisârı’na geldi (Yahyâ Kemal). Konstantin ümitsiz, saray erkânı telâşta (Orhan S. Orhon).

3. Âdet, yol yöntem, usûl, âdap: “Erkân-ı tarîkat.” Hâmûş ne âh eder ne efgan / Medhûş ne yol bilir ne erkân (Şeyh Gālib). O nesil, dedelerden görme zengin ve müreffeh ramazan âdetlerinin evlâtlarına bütün erkânı ve bütün şâşaasıyle devredeceğine şüphe getirmez gibiydi (Rûşen E. Ünaydın). Annesinden edep erkân, ev kadınlığı ve el hüneri almış, fakat asıl büyük annesi Zekiye Hanımefendi’nin mânevî mîrasçısı olmuştu (Sâmiha Ayverdi).

ѻ Erkân kürkü: târih. Vezirlere, büyük devlet memurlarına mevkileri gereği giydirilen ve saray ileri gelenlerinin merâsimlerde giydikleri kürk: Müteferrikalar, merâsim ve alaylarda başlarına mücevveze ve arkalarına atlas üst veya erkân kürkü giyerlerdi (İsmâil H. Uzunçarşılı). Erkân minderi: eski. Büyüklerin oturduğu tek kişilik, rahat, geniş minder: Erkân minderinin üzerinde hâl-i tabîîsinde olan saçları dizlerinin üzerine dökülmüş, ud çalıyor (Sâmipaşazâde Sezâî). Odanın iki mukābil cihetinde geniş iki sedir, bunların arasında büyücek bir erkân minderi (Hüseyin R. Gürpınar). 

Erkân-ı salât: Namazın rükünleri; farz, vâcip vb. riâyet edilmesi gereken esasları.

[1]état-major (masculine) plural états-majors. ensemble des officiers qui conseillent un chef militaire

general staff

L’état-major prépare l’attaque. | The attack is being prepared at army HQ.

[2] staff (n.)

Old English stæf (plural stafas), "walking stick, strong pole used for carrying, rod used as a weapon, pastoral staff," probably originally *stæb, from Proto-Germanic *stab- (source also of Old Saxon staf, Old Norse stafr, Danish stav, Old Frisian stef, Middle Low German and Middle Dutch staf, Old High German stab, German Stab, Gothic *stafs "element;" Middle Dutch stapel "pillar, foundation").

This is reconstructed to be from PIE root *stebh- "post, stem, to support, place firmly on, fasten" (source also of Old Lithuanian stabas "idol," Lithuanian stiebas "staff, pillar;" Old Church Slavonic stoboru "pillar;" Sanskrit stabhnati "supports;" Greek stephein "to tie around, encircle, wreathe," staphyle "grapevine, bunch of grapes;" Old English stapol "post, pillar").

As "pole from which a flag is flown," 1610s. In musical notation from 1660s. Sense of "group of military officers that assists a commander" is attested from 1702, apparently from German, from the notion of the baton that is a badge of office or authority (a sense attested in English from 1530s); hence staff officer (1702), staff-sergeant (1811). The meaning "group of employees (as at an office or hospital)" is attested by 1837.

Staff of life "bread" is from the Biblical phrase break the staff of bread meaning "cut off the supply of food" (Leviticus xxvi.26), translating Hebrew matteh lekhem.

The Old English word, in plural, was the common one used for "letter of the alphabet, character," hence "writing, literature," and many compounds having to do with writing, such as stæfcræft "grammar," stæfcræftig "lettered," stæflic "literary," stæfleahtor "grammatical error," with leahtor "vice, sin, offense."

"to provide with a staff of assistants," 1859, from staff (n.). Related: Staffed; staffing.

short-staff (n.)

1775, "a short cudgel used in a two-person fight," from short (adj.) + staff (n.). To be short-staffed "not adequately provided with personnel," is by 1953, from staff in the "group of employees" sense.



Viewing all articles
Browse latest Browse all 3479

Trending Articles