
Mavi Boncuk |
Yaşar-Tilda Kemal Bu yılın 19 ocak cuma günü, türk toplumu çoğumuzun tanıdığı birçok kimsenin de ölümüyle hatırladığı olağanüstü yetenekli, pek az rastlanır çalışkanlık ve bilgi birikimine sahip bir aydınını uğurladı. ilahiyat profesörü emin ışık; teşvikiye camii’ndeki kalabalık cenaze namazından sonra zincirlikuyu’daki kabri başında onun için;
"Yaşar Kemal gibi değerli bir varlığımıza hizmet etmiş bir memleket evladı yatıyor" diyordu
Herkes tilda gökçeli’yi, yaşar kemal’in 17 romanını ingilizce’ye aktaran mütercim olarak tanıyor, ama bu kültür aktarımının ardındaki portreyi yeni yeni değerlendirmeye başlıyoruz.
Tilda Gökçeli, 1940’ların parlayan yazarının eşi ve mütercimi, hiçbir zaman sıradan olmayan zeka ve nitelikte bir zarif insandı. ıı. abdülhamid devrinin ünlü saray hekimi jak mandil paşa’nın torunu... mandil paşa kültür tarihimizde "lisanı türki komisyonu"nu teşkil ederek osmanlı musevileri’nin dil ve kültür alanında türkleştirilmesi için çalışan bir osmanlı münevveri... 1923 doğumlu bilgili, diller bilen bir genç olan tilda 1948’de ingiliz nafen haber ajansında çevirmenlik yaparken yaşar kemal’i tanımış ve hayran olduğu genç yazarın bu tarihten sonra mütercimi olmayı iş edinmişti.
Tercüme edebiyatının halen en gülünç örneklerini sergilendiği bir memleketteyiz. bu ortamda tilda gökçeli gibi çok özgün bir kişilikten söz etmek zorundayız. eşine az rastlanır derecede bir ingilizce bilgisinin yanında edebi düzeyde de bir fransızcası vardı. bunları türkiye’de edinmek çalışkanlığın ötesinde, doğal yetenek ister. demek ki her "yabancı dil biliyorum" diyen çeviri yapmaya heveslenmemelidir. bu gibi insanlarda rastlanan bir niteliği daha vardı. yaşar kemal’in romanlarındaki sayısız bitki, zirai terimi çevirmek için benzer yapılardaki ülkelerin köy ve köylülerini anlatan romanlarını okurdu ve bunlardan edindiği özgün terimleri sınıflandırdığı bir sözlük defter telif etmişti; umut ederiz bu sözlük kaybolmadan neşredilir. "okumuyorlar" sözünü bence en yetkili olarak kullananlardandı. çünkü çok okurdu ve okuduklarıyla etrafındakilere yeni ufuklar açtığı görülüyordu. mitoloji üzerine batı’daki en son monografileri izlerdi. girit medeniyetinden batı afrika’ya, tarihte ve haldeki sözlü kültür ve yazılı edebiyat ürünlerini heyecanla özümser ve naklederdi. 17 romanı hiç kimse bu parlaklıkta ingilizce’ye çeviremezdi. nitekim yaşar kemal’i de başka yazarlarımızı da çevirenler oldu. ama yaşar kemal’in romanları sayısız dildeki onca değişik mütercime rağmen, asıl Tilda Gökçeli’nin kalemi ile dış dünyada hakkı verilerek okundu ve hayranlık kazandı. tilda gökçeli beynelmilel vasıflara sahip bir aydındı; ama kozmopolit değildi. çok aydınımızdan önce bu yurdun renklerini, taşrasını keşfetmişti. bunlara bağlıydı ve kültürel çevre tahrip oldukça herkesten önce o feryat ederdi. 1970’lerin başında Tilda Gökçeli ve Yaşar Kemal’in de katıldığı birkaç istanbul gezisi yapmıştık. o zaman böyle geziler hiç moda değildi. türkçe’de de hiçbir Istanbul rehberi kitabı yoktu. büyük sevinç ve merakla yaptığı bu yürüyüşlerde en adım atılmadık köşelerdeki eserler üzerine en az bilindik şeyleri söylerdi. sözde toplumsal tahlillerin yapıldığı ortamlarda; çevreye edebiyat ve tarihten en renkli ufukları açardı. bunlar tilda gökçeli’nin özgün yanlarıydı. ama herkese örnek olacak ve kalıcı yanlarından biri disiplindi. bir memuriyeti yoktu, bir kuruma bağlı olarak çalışmıyordu; ama disiplinli ve vakitli çalıştığı çok açıktı. ardında kocaman bütçeli bakanlık ve kurumların lafını edip beceremedikleri bir çeviri eser külliyatı ve edebiyatımızı tanıtma yoğunluğuyla geçen bir ömür bırakarak anılarımıza yerleşti. çeviri nankör iş,
ama bizler nankör değiliz; onu sevdiğimiz geçen hafta anlaşılıyordu.
Ilber Ortaylı
Link to Article
[1] His eye doctor was Elias Kohen Paşa
[2] Leon Mandil's grandfather, Jak Mandil Pasha, was personal doctor to sultan Abdülhamid II. His younger sister Tilda Kemal (b. 1923, d. 2003) married novelist Yaşar Kemal.
After the long phase of the Phony War (Drôle de guerre) and the occupation of southern France by the German Army, the consulate located in Marseille and headed by Necdet Kent was moved to Grenoble, Switzerland, which was a neutral nation. The coordination work was carried out by Leon Mandil, a Turkish Jew appointed a decade before by Atatürk as "special attaché". He had a perfect command of the French language and culture. His family had been prominent in Turkey since the 19th century.
In 1939 then President İsmet İnönü hand-picked Behiç Erkin[*] for the post of ambassador to France. Erkin's standing with the national government was critical to his mission of being able to save people from being dispatched to Nazi concentration camps in Eastern Europe. His decision to maintain the consulate in Paris even after the Occupation enabled his staff to keep closer watch and rescue Turkish Jews in the Paris area. In 1942-1943, Erkin personally arranged the evacuation across Europe to Turkey by rail of thousands of Turkish-associated Jews.
According to a census French authorities conducted under German Army direction in autumn 1940, 3,381 of a total of 113,467 Jews over age 15, residing in Paris and holding French nationality, were of Turkish origin. The total number of ethnic Turkish Jews were estimated at five thousand people if those under 15 were counted. Scholars have estimated possibly ten thousand Jews of Turkish origin for the whole of France at the time. Turkey's Code allowed for double nationality, but people had to update their registry at the consulate every five years to preserve a Turkish identity. Many former Turkish nationals in France had neglected this, as most had lived there for decades. Ties to their parents' country were often reduced to anecdotal level. Scholars estimate that approximately ten thousand Jews who solely held the Turkish nationality may have resided in France at the time.
[*] Behiç Erkin (1876 in Constantinople, Ottoman Empire-November 11, 1961 in Istanbul, Turkey) was a career Army officer; first director (1920–1926) of the Turkish State Railways, nationalized under his auspices; and statesman with the Turkish government who helped save almost 20,000 ethnic Jews in France during World War II. He was Minister of Public Works, 1926–1928, and deputy for three terms; and an ambassador. He served as Turkey's ambassador to Budapest between 1928–1939, and to Paris and Vichy between August 1939-August 1943. As Turkish ambassador in France under the German Occupation after June 1940, Erkin used the power of his office and nation's neutrality to save Jews who could document a Turkish connection, however slight, from the Holocaust.
Other Turkish diplomats in France and elsewhere, were also active in this rescue effort. The consulate staff under Necdet Kent in Marseille was particularly involved.
[3] The American Chamber of Commerce in Istanbul was based in Yıldız Han in Galata and its remit stretched across the Levant, with its base in Istanbul. In 1915 its executive committee were: Alphonse Lebet, Harry Mandil, Hobart Nerhararyan, Theodore Reppen, Francis Sarantis, Jules Aslan Fresco, Theedore J. Demon, Theodore N. Curmussi, Adolph Coronel, Jean Constantini and A. G. Arsen, with the president being Marcellus Bowen.
[4] Sevim Burak (1931-1983). His mother Anne-Maria Mandil was a 1910 refugee from Bulgaria/Romania.
"Haham Şemoil Mendil (?-1849): Mecmualarda haham namiyle maruf olan Semoil, takriben bundan 100 sene evvel Istanbulda yasamistir. Bilhassa Nigris ve Nehavend bes- teleri, Yegah ve Nuhuft, Hisar ve AcemaSiran fasillariyie maruftur. 2 Bestesi ve 1 yürük semaisi günümüze kadar gelebilmiştir. Semoil, 1317 Hicri tarihince vefat eden Kulekapi Mevlevi Seyhi, musiki Ustadi Seyh Ataullah Efendinin hocasi olan haham Avram Mandil Efendinin pederidir.
Haham Avram Mandil Efendi | Rabbi Avram Mandil (1820-1883) known as Haham Aga used to sing in a tekke of the Mevlevi mystical order in Galata, Istanbul, and was the teacher of the mystic Sheikh Ayatullah[**]
Mirimiran rutbesini haiz sivil hekim Jak Pasa Mandil. Istanbul Darulfunun subelerinde: Tib Fakultesinde: Jak Mandil Pasa: Seririyati dahiliye muallim muavini. "
Source: FULL TEXT Turkler ve Yahudiler by Avram Galanti, Emekli Universite Profesoru ve Nigde eski Milletvekili
[**] Galante, Avram, Türkler ve Yahudiler : Tarihi ve Siyasi Tetkik (Jews and Turcs: a Historical and Political Study, (Istanbul : Tan, 1947). Quoted by Dorn Sezgin, op.cit. The use of the title Aga denotes clearly the affiliation of Rabbi Mandil to this order.