Quantcast
Channel: Mavi Boncuk
Viewing all articles
Browse latest Browse all 3479

A letter from Yıl­maz Güney (Turkish Posting)

$
0
0
Güney is a literary magazine in which he wrote articles on short stories, poetry and general ideas after Yılmaz Güney was imprisoned in 1972.

The magazine, which was banned after the September 12 Coup, was published abroad by the Yılmaz Güney Foundation Support Association between 1993-97. In 1997, Güney magazine began to be published in Turkey. Güney Culture, Art and Literature Magazine continues to be published independently of Fatoş Güney and Yılmaz Güney Culture and Art Foundation, in line with Yılmaz Güney's art and worldview.

EDITORS NOTE: I was a friend of Ne­zih Coş during late 70's, where we both lived in Suadiye, Istanbul

I witnessed his ideology move from a conservative father to Marxist longings and kept company to many screenings and was a confidant to many nightlong discussions. You will find two clippings at the end of this posting. Sungu's memoriam and an incident at Sinematek.

Mavi Boncuk | 

Ay­dın­lık Ga­ze­te­si so­rum­lu­la­rı­nın Yıl­maz Güney’e gön­der­dik­le­ri bir mek­tup ko­nu­sun­da­ki dü­şün­ce­le­ri­ni içe­ren ve Güney Dergisi ça­lı­şan­la­rı­na hita­ben 7 Ocak 1978 ta­ri­hin­de ya­zı­lan mek­tup. Tem­muz 1978’de Güney Dergisi’nde ya­yın­lan­dı.

 

Sev­gi­li ar­ka­daş­lar,

Er­kan Yü­cel, Os­man Şa­hin ve Ne­zih Coş’tan, or­tak yaz­dık­la­rı bir mek­tup al­dım. Dü­şün­ce­le­ri­mi bil­me­niz­de ya­rar gö­rü­yo­rum.

Di­yor­lar ki:

“Sa­na or­tak bir mek­tup yaz­mak is­te­me­mi­zin ne­de­ni, çı­kar­ma­yı dü­şün­dü­ğün (dik­kat edin, çı­kar­ma­yı dü­şün­dü­ğü­nüz de­ğil de, “çı­kar­ma­yı dü­şün­dü­ğün”) Gü­ney Sa­nat der­gi­si hak­kın­da­ki gö­rüş­le­ri­mi­zi be­lirt­mek ve ye­ni çı­ka­cak gün­lük Ay­dın­lık ga­ze­te­si­nin sa­nat say­fa­sı hak­kın­da sa­na bil­gi ver­mek.”

Gö­rüş­le­ri de şu:

“Gü­ney’in ha­zır­lan­ma­sı için şim­di­ye ka­dar ya­pı­lan ça­lış­ma­la­rı aşğı yu­ka­rı iz­le­dik sa­yı­lır. Bu ko­nu­da­ki gö­rüş­le­ri­miz ise pek olum­lu de­ğil. Her şey­den ön­ce Gü­ney’in be­lir­len­miş bir si­ya­si çiz­gi­si ol­ma­dı­ğı­nı gör­dük. Böy­le bir der­gi­nin ne­den, han­gi ih­ti­yaç­tan do­la­yıçı­ka­rıl­mak is­te­ne­bi­le­ce­ği­ni ara­mız­da tar­tış­tık.”

Ne­yi tar­tı­şı­yor­lar? Şu­nu:

“… Ger­çek­ten de bir sü­re­dir pro­le­ter dev­rim­ci mü­ca­de­le­ye sa­nat ala­nın­da kat­kı­da bu­lu­na­bi­le­cek bir der­gi ya da ga­ze­te ya­yı­nı­nın ge­re­ği var­dı. Özel­lik­le re­viz­yo­nist-bur­ju­va sa­nat ürün­le­ri­nin sos­ya­list mas­ke­siy­le hal­ka yut­tu­rul­ma­sıy­la mü­ca­de­le bü­yük önem ta­şı­yor­du. Tür­ki­ye’de dev­rim­ci sa­na­tı ge­liş­tir­mek, re­viz­yo­nist sa­nat ve kül­tür­le mü­ca­de­le et­mek, üçün­cü dün­ya sa­na­tı­nı ta­nıt­mak, re­viz­yo­nist ol­ma­yan yurt­se­ver ve de­mok­rat ya­zar­la­rı il­ke­li bir şe­kil­de der­gi çev­re­sin­de top­la­mak çok çok önem ta­şı­yor­du. Böy­le bir der­gi­nin iki sü­per dev­le­te, re­viz­yo­niz­me, opor­tü­niz­me ve ma­ce­ra­cı­lı­ğa kar­şı ve­ri­len ka­rar­lı mü­ca­de­le­yi sa­nat ala­nın­da bü­tün­leş­tir­me­si vaz­ge­çil­mez bir şart­tı. Biz dev­rim­ci bir sa­nat der­gi­si­ni böy­le dü­şü­nü­yor­duk. Bu­gün ise, Gü­ney’ın bu ih­ti­ya­cı kar­şı­la­ya­cak bir der­gi ol­ma­ya­ca­ğı biz­ce ke­sin gö­rü­lü­yor. Gü­ney, bi­ze, umu­du­nu, sa­vu­na­ca­ğı ka­rar­lı si­ya­si çiz­gi­ye de­ğil, se­nin ünü­ne ve is­mi­ne bağ­la­mış ku­ru bir der­le­me der­gi­si gi­bi gö­rü­nü­yor.”

Ve so­ru­yor­lar:

“Tek ba­şı­na böy­le bir se­rü­ve­ne han­gi amaç­la atıl­mış ola­bi­le­ce­ği­ni de bir­bi­ri­mi­ze so­rup du­ru­yo­ruz. Bu­gün en baş­ta, sa­na­tı si­ya­set­ten ko­puk, ba­ğım­sız bir şey ola­rak gö­ren bur­ju­va an­la­yı­şıy­la mü­ca­de­le et­me­miz ge­rek­mez mi?Tam bu­nu kı­ra­lım der­ken dev­rim is­te­yen Yıl­maz Gü­ney’in bu tür bir gi­ri­şi­me tek ba­şı­na atıl­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz.”

Eleş­ti­ri­le­ri­ni özet­le­ye­lim.

1. Gü­ney, bel­li bir si­ya­si he­de­fi ol­ma­yan, si­ya­si çiz­gi­si bel­li ol­ma­yan, bir ada­mın tek ba­şı­na atıl­dı­ğı bir se­rü­ven der­gi­si­dir. “Umu­du­nu ka­rar­lı bir si­ya­si çiz­gi­ye” de­ğil “Yıl­maz Gü­ney”in ünü­ne ve is­mi­ne bağ­la­mış“ku­ru bir der­le­me der­gi­si”dir.

2. Gü­ney, sa­nat ve kül­tür ala­nın­da Tür­ki­ye dev­ri­mi­nin ih­ti­yaç­la­rı­na kar­şı­lık ve­re­me­ye­cek­tir.

3. Gü­ney, sa­na­tı si­ya­set­ten ko­puk gör­mek­te­dir.

Eleş­ti­ri­le­ri bu nok­ta­lar­da top­lan­mak­ta­dır. İs­tek ve öne­ri­le­ri şu:

“Biz sa­nat ko­nu­su­na ka­fa yo­ran ki­şi­ler ola­rak se­ni de Ay­dın­lık çev­re­si için­de gör­mek is­ti­yo­ruz. Ya­zı­la­rı­nın ay­rı bir der­gi­de ya da baş­ka ga­ze­te­ler­de ya­yın­lan­ma­sı ye­ri­ne, gün­lük dev­rim­ci Ay­dın­lık ga­ze­te­sin­de de­ğer­len­di­ril­me­si­nin da­ha doğ­ru ola­ca­ğı­nı dü­şü­nü­yo­ruz. Bu tür bir ça­lış­ma­nın hem dev­rim­ci sa­nat­çı­la­rın bir­li­ği­ne, hem de ge­nel ola­rak Tür­ki­ye dev­ri­mi­ne da­ha ya­rar­lı ola­ca­ğı­na ina­nı­yo­ruz.”

İş­te so­ru­nun özü, mek­tup­la­rı­nın asıl ama­cı, eleş­ti­ri­le­ri­nin, suç­la­ma­la­rı­nın ger­çek ne­de­ni bu­dur.

Ne is­ti­yor­lar?

1. Gü­ney çı­kar­tıl­ma­ma­lı­dır.

2. Yıl­maz Gü­ney ay­rı bir der­gi­de de­ğil, Ay­dın­lık saf­la­rın­da ol­ma­lı ve Ay­dın­lık ga­ze­te­sin­de yaz­ma­lı­dır.

Ben bu çağ­rı­ya “ha­yır” ce­va­bı­nı ve­ri­yo­rum. Çün­kü ben Ay­dın­lık ha­re­ke­ti­ni, Tür­ki­ye dev­ri­mi­ne za­rar­lı, Tür­ki­ye dev­ri­mi­nin yo­lun­da bir en­gel, pro­le­ter dev­rim­ci­le­rin bir­li­ği önün­de bir en­gel, pro­le­tar­ya par­ti­si­nin önün­de bir en­gel ola­rak gö­rü­yo­rum. Ay­dın­lık, ül­ke­miz­de en teh­li­ke­li opor­tü­nizm ka­le­si, sı­ğı­na­ğı­dır.

(Bu ko­nu­lar­da fark­lı dü­şün­dü­ğü­mü­zü sa­nı­yo­rum. Ta­ner ar­ka­daş, Ay­dın­lık si­ya­se­ti­nin ken­di­si­ne doğ­ru gel­di­ği­ni, ken­di­si­ne ya­kın bul­du­ğu­nu, fa­kat ön­der­li­ğin bur­ju­va ol­du­ğu­nu söy­le­miş­ti. Bu de­ğer­len­dir­me yan­lış­tır, an­ti Le­ni­nist’tir. Bir si­ya­si ha­re­ke­tin ön­der­li­ği hem bur­ju­va­la­rın elin­de ola­cak, hem de bur­ju­va­lar doğ­ru pro­le­ter dev­rim­ci si­ya­se­ti uy­gu­la­ya­cak ve ge­liş­ti­re­cek­ler. Bu müm­kün de­ğil­dir.)

Yu­ka­rı­da, bu ar­ka­daş­la­rın, dev­rim­ci bir sa­nat der­gi­si­nin si­ya­si te­me­li sa­ya­bi­le­ce­ği­miz dü­şün­ce­le­ri­ni ak­tar­mış­tık.

Ne­ler di­yor (idi) ar­ka­daş­lar?

1. Pro­le­ter dev­rim­ci mü­ca­de­le­ye sa­nat ala­nın­da kat­kı­da bu­lu­na­cak bir der­gi ya da ya­yı­nın ge­re­ği var (idi).

2. Özel­lik­le re­viz­yo­nist-bur­ju­va sa­nat ürün­le­ri­nin sos­ya­list mas­ke­siy­le hal­ka yut­tu­rul­ma­sıy­la mü­ca­de­le bü­yük önem ta­şı­yor (idi).

3. Tür­ki­ye’de dev­rim­ci sa­na­tı ge­liş­tir­mek, re­viz­yo­nist sa­nat ve kül­tür­le mü­ca­de­le et­mek, üçün­cü dün­ya sa­na­tı­nı ta­nıt­mak, re­viz­yo­nist ol­ma­yan yurt­se­ver ve de­mok­rat ya­zar­la­rı il­ke­li bir şe­kil­de der­gi çev­re­sin­de top­la­mak çok önem ta­şı­yor (idi.).

4. İki sü­per dev­le­te, re­viz­yo­niz­me, opor­tü­niz­me ve ma­ce­ra­cı­lı­ğa kar­şı ve­ri­len ka­rar­lı mü­ca­de­le­nin sa­nat ala­nın­da da sür­dü­rül­me­si şart (idi).

Biz, bu “idi”le­rin üze­rin­de dur­mak zo­run­da­yız. Ge­rek­li gör­dük­le­ri bu mü­ca­de­le gö­rev­le­ri­nin (idi) ol­ma­sı­nın se­be­bi hik­me­ti ne­dir? Ne­de­ni açık­tır: Ay­dın­lık ga­ze­te­si çı­kı­yor. “Gü­ney’in bu ih­ti­ya­cı kar­şı­la­ya­cak bir der­gi ol­ma­dı­ğı biz­ce ke­sin gö­rü­lü­yor.” Ne­den? Çün­kü bu ih­ti­ya­cı an­cak ve an­cak gün­lük Ay­dın­lık ga­ze­te­si­nin sa­nat say­fa­sı ba­şa­ra­bi­lir.

İş­te ar­ka­daş­la­rın man­tı­ğı bu­dur. Ken­di­le­ri bu gö­re­vi ye­ri­ne ge­ti­re­cek­le­ri için, ken­di dış­la­rın­da kim­se­nin mü­ca­de­le et­me­si­ne ge­rek yok­tur. Bi­zim ve bi­zim gi­bi­le­rin ya­pa­ca­ğı tek şey, Ay­dın­lık saf­la­rı­na ka­tıl­mak ol­ma­lı­dır. Ka­tıl­ma­yı red­de­di­yor­sa­nız, “opor­tü­nist” dam­ga­sın­dan tu­tun da “kar­şı dev­rim­ci” dam­ga­sı­na dek, çe­şit­li dam­ga­la­rı yer­si­niz. Bu ar­ka­daş­lar için “Ay­dın­lık” Tür­ki­ye dev­rim­ci ha­re­ke­ti­nin yö­ne­ti­ci­si ve yön­len­di­ri­ci mer­ke­zi­dir; ve en tu­tar­lı, en doğ­ru pro­le­ter si­ya­set, (kül­tür, sa­nat alan­la­rı da için­de) ken­di­le­ri­nin iz­le­di­ği si­ya­set­tir. Bu ne­den­le, ken­di dı­şın­da­ki un­sur­la­ra te­pe­den bak­mak, on­la­ra bir ağa­be­yi tav­rıy­la yak­laş­mak, bil­giç­lik tas­la­mak alış­kan­lık­la­rı ha­li­ne gel­miş­tir. Ken­di dış­la­rın­da­ki dev­rim­ci­le­ri Ay­dın­lık’a ta­kı­nı­lan tav­ra gö­re be­lir­le­me du­ru­mun­da­dır­lar…

Bi­zim ce­va­bı­mız açık­tır:

1. Pro­le­ter dev­rim­ci mü­ca­de­le­ye sa­nat ala­nın­da hiz­met ede­cek, pro­le­tar­ya par­ti­si­nin oluş­ma­sı­na ve in­şa­sı gö­rev­le­ri­ne kat­kı­da bu­lu­na­cak bir kül­tür-sa­nat der­gi­si­ne ih­ti­yaç var­dır.

2. Önü­müz­de­ki dev­rim, pro­le­tar­ya­nın ön­cü­lü­ğün­de ger­çek­leş­ti­ri­le­cek De­mok­ra­tik Halk Dev­ri­mi’dir. Baş­ta pro­le­tar­ya ol­mak üze­re, DHD’ye ka­tı­la­bi­le­cek bü­tün sı­nıf ve ta­ba­ka­la­rın ay­dın­la­rı­nı, ya­zar­la­rı­nı, sa­nat­çı­la­rı­nı, ay­rı­ca han­gi sı­nıf­tan, han­gi ulus­tan olur­sa ol­sun DHD’ye hiz­met et­mek is­te­yen, ya­zar ve ay­dın­la­rı, sa­nat­çı­la­rı il­ke­li bir bi­çim­de der­gi çev­re­sin­de top­la­mak, on­lar­la da­ya­nış­ma kur­mak, on­la­rın yal­nız­ca sa­nat­sal ça­ba­la­rıy­la de­ğil, ay­nı za­man­da top­lum­sal iliş­ki­le­riy­le de DHD’ye hiz­met et­me­le­ri­ni sağ­la­mak ener­ji­le­ri­ni en ya­rar­lı bi­çim­de, ede­bi­yat, si­ne­ma, mü­zik, ti­yat­ro vb. alan­lar­da (ko­lek­tif ve bi­rey­sel) de­ğer­len­dir­mek ve en ge­niş kit­le­le­re ulaş­ma­la­rı­nın yo­lu­nu aç­mak der­gi­nin baş­ta ge­len gö­re­vi­dir.

3. Der­gi, em­per­ya­liz­me, sos­yal em­per­ya­liz­me, ulus­la­ra­ra­sı ge­ri­ci­li­ğin şu ya da bu bi­çi­mi­ne kar­şı, dün­ya halk­la­rıy­la bir­lik­te mü­ca­de­le et­me­yi gö­rev sa­yar­ken, özel­lik­le iki sü­per dev­le­ti dün­ya halk­la­rı­nın başş­ma­nı ola­rak gö­rür. Bu nok­ta­dan ha­re­ket­le, ABDve Sov­yet­ler Bir­li­ği halk­la­rı da da­hil ol­mak üze­re, bü­tün dün­ya halk­la­rı­nın dev­rim­ci sa­na­tı­na il­gi du­yar­ken, özel­lik­le pro­le­tar­ya dik­ta­tör­lü­ğü al­tın­da­ki sos­ya­list ül­ke­le­rin ve As­ya, Af­ri­ka, La­tin Ame­ri­ka’nın ezi­len halk­la­rı­nın sa­na­tı­nı bi­rin­ci de­re­ce­de ta­nıt­ma­yı baş­ta ge­len ama­cı bi­lir. Ay­rı­ca, dün­ya pro­le­ter sos­ya­list ha­re­ke­ti­nin ürü­nü olan sa­nat eser­le­ri­ni ve sa­nat­çı­la­rı­nı hal­kı­mı­za ta­nıt­mak, on­la­rın ge­niş kit­le­le­re ulaş­ma­la­rı­nı sağ­la­mak gö­re­vi­miz­dir. Ka­pi­ta­liz­min ye­ni­den ku­rul­du­ğu es­ki sos­ya­list ül­ke­le­rin dev­rim­ci geç­miş­le­ri­ne ve ge­çi­mi­şin dev­rim­ci ürün­le­ri­ne say­gıy­la sa­hip çı­ka­rız.

4. Ko­nu­muz ge­re­ği, çe­şit­li sı­nıf ve ta­ba­ka­lar­la, çe­şit­li si­ya­set ve ide­olo­ji­le­rin et­ki­si al­tın­da bu­lu­nan, hat­ta bi­ze kar­şı olan si­ya­set ve ide­olo­ji­le­ri sa­vu­nan un­sur­lar­la bağ­la­rı­mız var­dır. Bu ne­den­le, Tür­ki­ye’de dev­rim­ci sa­na­tı ge­liş­tir­mek, an­cak, fa­şiz­min, re­viz­yo­niz­min, opor­tü­niz­min, re­for­miz­min, şo­ve­niz­min, her tür­lü ge­ri­ci­li­ğin ve fe­odal dü­şün­ce­le­rin kül­tür sa­nat ala­nın­da­ki uzan­tı­la­rıüze­ri­ne yü­rü­mek­le, on­la­rın mad­di kök­le­ri­ni yok ede­bi­le­cek si­ya­se­tin ön­cü­lü­ğü­ne ka­vuş­mak­la müm­kün­dür. Mü­ca­de­le­miz, sa­de­ce re­viz­yo­niz­me, opor­tü­niz­me, ma­ce­ra­cı­lı­ğa kar­şı ol­mak­la sı­nır­lı ola­maz.

5. Öze­lik­le, ezi­len Kürt ulu­su ve di­ğer azın­lık mil­li­yet­ler ve halk­la­rın sa­na­tı­nın ta­nı­tıl­ma­sı­na önem ve­ril­me­li­dir.

6. Der­gi, kit­le­ler­le da­ha sı­kı bağ­lar kur­mak için, kit­le­le­rin eleş­ti­ri­ci so­lu­ğu­nu üze­rin­de du­ya­bil­mek için, ge­ce, top­lan­tı, yü­rü­yüş, açık otu­rum, se­mi­ner vb. gös­te­ri­le­rin dü­zen­len­me­sin­de, ken­di sı­nır­la­rı­nı taş­ma­ya­cak bi­çim­de ça­lış­ma­lar yü­rü­tül­me­li­dir.

7. Der­gi, iç­ten eleş­ti­ri­le­re say­fa­la­rı­nı aç­ma­lı, oku­yu­cu mek­tup­la­rı­nı de­ğer­len­dir­me­li, gü­düm­lü eleş­ti­ri ve mek­tup­la­ra kar­şı uya­nık ol­ma­lı­dır.

8. Der­gi, kit­le eği­ti­min­de, sa­nat ve kül­tür gö­rev­le­ri­nin da­ha iyi an­la­şıl­ma­sı için, bi­lim­sel ya­zı­la­ra ve ya­yın­la­ra yer ver­me­li­dir. Ay­rı­ca, ro­man, hi­ka­ye, şi­ir, se­nar­yo ya­rış­ma­la­rı dü­zen­le­ye­rek kit­le­le­rin sa­nat­sal ve kül­tü­rel ha­re­ke­ti­ni teş­vik et­me­li­dir.

Bu gö­rev­ler bi­zim için (idi) de­ğil­dir. Der­gi­miz bu gö­rev­le­ri ye­ri­ne ge­tir­mek için ça­lı­şa­cak­tır ve bu doğ­rul­tu­da ek­sik­le­ri­ni gi­der­mek için ça­ba har­ca­ya­cak­tır…

Göz­le­ri­niz­den öpe­rim…


Source: http://kutuphane.halkcephesi.net/Yilmaz%20Guney/index.html


[1] Erkan Yücel (b.13 Mart 1944, Ankara - d. 9 Eylül 1985; Selçuk), Turkish theater, cinema and TV series actor.

[2] Osman Şahin (b. 3 Mart 1940, Mersin) Turkish writer

[3] Ne­zih Coş , Turkish film critic. (b.1949- d. January 1, 1987, Istanbul), graduated from the academy of economic and commercial sciences (itia). He worked in various magazines starting from 1968, and in the 70s he worked for the Turkish Cinematek Association and the Turkish Film Archive as it was then known. He wrote cinema articles in the newspaper Aydinlik. His research on movie theaters won an award. He died as a result of a traffic accident on January 1, 1987.



Yedinci Sanat, Sayı: 9,    1973

Viewing all articles
Browse latest Browse all 3479

Trending Articles